Moderatörlüğünü Hollanda Kürt Dernekleri Federasyonu(FED-KOM) yöneticilerinden Kenan Taştan’ın yaptığı panele konuşmacı olarak araştırmacı-yazar Mehmet Bayrak katıldı.
Kürt başkaldırıları ve Dersim katliamıyla ilgili 30 yıllık araştırmalarını “Kürtlere vurulan kelepçe ve Şark islahat planı” adlı eserinde toplayan Bayrak konuşmasına Haşim Fedai’nin “Dünün kerbelası bu günde vardır” şiirini okuyarak başladı. Ardından, isyanlar ile Dersim katliamıyla ilgili hazırladığı sinevizyon gösterimini sundu.
Dersim eyaletinin geçmişte, bu günün Tunçeli vilayeti, Elağızı, Koçgiri, Harput, Erzincan, Erzurumun bir bölümünü, Malatya ve Muş'un bir bölümü içine alan geniş bir alanın adıydı diyen Bayrak şöyle devam etti:
“Osmanlı yönetimi kendi politikalarına ve kendi çıkarlarına uygun olarak dönem dönem Dersim'in statüsünü ve coğrafik haritasını değiştirdiler. Nitekim Abdulhamit döneminde 1880'li yıllarda yerine göre eyalet olmuş, bazen İl olmuş bazende sancağa indirilmiştir, Bazende Kaza'ya indirilmiştir. En son statütü değişikliği1935'deki Tunçeli kanunuyla oldu.”
“Dersim ve Alevi katliamı aynı zamanda Türk tarihinin katliamlar tarihi olduğunuda gösteriyor” diyen Bayrak, Nuri Dersimi’nin Divride tutuklu bulunduğu sırada boynuna ve ayaklarına kelepçelerin takılı olduğu fotoğrafı göstererek, geçtiğimiz yıl DTP’li belediye başkanlarına kelepçe vurulması olayına atıfta bulundu.
Türk devletinin yakın tarihe kadar yaptığı katliamı haklı göstermek amacıyla 1937- 1938’de Dersim’de bir isyan olduğunu bilerek öne sürdüğünü kaydeden Bayrak, “Oysa bu gün tüm belgeleriyle ve kanıtlarıyla gösteriyorki tamamen bilinçli uygulanan bir katliamdır. Yani 19 yüzyıl sonlarındaki ve 20.yüzyıldaki katliamlar etnik arındırma katliamlarıdırlar. Ermeni, Suryani katliamları ve Rumların göç etirmelisi tüm bu planların dahilindedir” dedi.
1921’deki Koçgiri ve 1925’de Kürt ulusal hareketin direnme akabetinde öldürülen Kürtlerin sayısının 15 bin olduğunu belirten Bayrak, “Yani 1925 de şark istiklal mahkemesinde yargılanan ve idam edilen 47 kişi bilinir oysa katledilen Kürt sayısı 15 bindir” diye konuştu.
Bayrak, Dersim’de isyan değil planlı ve programlı bir katliam gerçekleştiğini, katliam harekatı planının bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından hazırlandığını söyleyerek şunları kaydetti:
“En çok ilgimi çeken konulardan biride katliamdan sonra hangi aşiretin, hangi vilayete gönderileceğiydi. Bir kaç örnek vereyim bir “Laçin aşireti” Kırklareli kazasına, Aşabağlar ailesi Lüleburgaza, İksor aşireti Tekirdağ’a bunu dahada çoğaltabiliriz. En önemli nokta her köye bir aile veya bir aşiret gönderiliyordu. Amaç bir birleriyle ilişki kurmama o köye içerisinde asimile etme yok etme planı esas alınıyordu.”
Bugün Türk-İslam sentezi savunucuların hepsinin, dünün katliamcılarıya aynı kökten gelen gayri Müslim ve gayri Türk olduklarını ifade eden Bayrak, Dersim’e karşı ilk harekatı başlatanın Gürcü kökenli Kör Ziyattin Yusuf Paşa olduğunu söyledi.
Araştırmacı-Yazar Mehmet Bayrak Kürdistan’da katliamların tarih boyunca devam ettiğini bu katliamlara sürekli kılıf bulunduğunu belirterek, “Dün Kürt isyanlarına eşkiya deniliyordu. Bu günde terörist olarak nitelendiriyor. Türk devleti Kürt isyanlarına ne ad verirse versin. Kürt halkını asla ve asla hak ve özgürlüklerini engellemiyecektir” dedi.
Mehmet Bayrak panelin ikinci bölümünde katılımcıların sorularını cevapladı. Panel Bayrak’ın kitaplarını imzalıyarak okurlarıyla sohbet etmesiyle son buldu.
ANF |