DERSİM - KESK Dersim Şubeler Platformu ile siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, üniversite tarafından düzenlenen "Dersim Sempozyumu"nda Dersim tarihinin özünden saptırıldığını belirterek, protesto gösterisi yaptı.
Dersim Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 4-6 Ekim tarihine kadar devam edecek olan "Dersim Sempozyumu"nun Dersim tarihini saptırdığı gerekçesiyle KESK Şubeler Plafformu öncülüğünde birçok siyasi parti, sivil toplum örgütü ile sendika temsilcisi tepki gösterdi. Seyit Rıza Anıtı önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Burada açıklama yapan Eğitim Sen Şube Yöneticisi Süleyman Güler, sempozyuma katılımcı olarak gelen akademisyen ve yazarların iyi niyetlerinin suistimal edildiğini kaydederek, "Tunceli Üniversitesi'nin pratikte görünen yetmezlikleri ve AKP'li-Fettulahçı kadrolaşması akademisyen ve katılımcıların iyi niyetine rağmen istenilen veya beklenilen düzeyde toplumun doğru ifadesi olmayacağını değerlendiriyoruz. Çünkü sempozyum Üniversitesinin adı ile gerçekleşmekte ve üniversitenin AKP-Fettulah çizgisine hizmet eder nitelikte olduğu açıktır. Üniversiteler için özgür, demokratik, özerk, bilimsel bir model öneriyoruz ve görevlerinden biri de toplumun bilimsel tarzda kendi özü ile buluşması çalışmalarının toplumla beraber yürütülmesi olmalıdır" dedi.
'Seyit Rıza görmezden gelinemez'
Sempozyuma Dersim isminin verilmesi tek başına Dersim'i ifade edemeyeceğini dile getiren Güler, Seyit Rıza gerçekliği, kentte Kürtçenin Kûrmanci lehçesinin yok sayılması ve Kızılbaş Aleviliğinin tartışmaya kapatılması kabul edilir bir durum olmadığını anımsatarak, "Dersim katliamına karşı toplumun vicdanın sesi ve önderi olan Seyit Rıza'nın ismi hiçbir yerde kullanılmamaktadır. Seyit Rıza'sız bir Dersim ve 38 tartışmasının yürütülmesi bile manidardır. Programın içeriğinde Dersim'de Zazalar ve Zazaca, Dersim'de Ermeniler var ama Dersim'de Kürt kimliği ve Kürtçenin Kurmanci lehçesi yok. Yani Dersim'in yarısı üniversite tarafından yok sayılıyor. Benzer şekilde Dersim'de Sünnilik, Alevilik var ama Kızılbaş Alevilik yok yani neredeyse, Dersimli yok. Asimilasyon yok, inkar yok, imha yok, orman yangınları, doğa yıkımı yok deniliyor. Tüm bu soruların gerçekçi bir cevabı da yok" şeklinde konuştu.
'Kürt sorunu görmeyenler Dersim'i tanıyamaz'
Kürt sorunun çözümsüz bırakıldığı için 30 yıldır devam eden çatışmalı ortamı görmezden gelen üniversitenin aydın ve sanatçıların bunu tartışmalarının önünü kapattığını ifade eden Güler, "Bölgede ve Dersim'de 30 yıldır süren çatışmalı ortamın acılarının 38'in acıları ile ve binlerce yıllık tarihsel birikim ve duruşla buluşması gerektiği, bu acıları yaşatan zihniyet değişmeden acıların katlanarak devam edeceği görülmelidir. Akademisyenler, bilim insanları ve aydın ve yazarlar, sanatçılar 30 yıldır devam eden bu acıların son bulması için öncelikli bir araya gelebilmelidirler" dedi.