AMED - Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucularından oluşan 103'ü tutuklu 151 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tahliye taleplerini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi. Mahkeme heyeti, Kürt siyasetçileri ve avukatlarının Kürtçe savunma, tercüman bulundurulması ve iddianamenin okunmaması yönündeki taleplere ilişkin kararını da yarına bıraktı.

Diyarbakır'da 103'ü tutuklu 151 Kürt siyasetçi ve insan hakları savunucusu hakkında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmasının öğleden sonraki oturumunda söz alan müdafi avukatı Selçuk Kozağaçlı, iddianamenin hukuki bir evrak niteliğini taşımadığını, mahkemenin iddianameyi yok sayarak, iade etmesini talep etti. Sanıkların soruşturma aşamasında, özellikle ev aramalarında, eşyalarının hakim kararı olmadan alıkonulduğunu, normalde bir kişinin özel eşyalarına el konulmasının Türk Ceza Kanunu'nda yağma olarak değerlendirildiğini belirten Kozağaçlı, bunun bir yağma olduğunu söyledi. Kozağaçlı, Kürt siyasetçilerine yönelik delil toplama işlemi ve tutuklanmalarını hürriyeti tahdit, yağma ve şantaj olarak değerlendirdi. Avukat Giray Dağ, gizli tanıklara ilişkin şüphelerini dile getirerek, gizli tanıkların kolluk güçleri arasından seçilmiş olmalarını ima etti. Diğer müdafi avukatı Sezgin Tanrıkulu, sanıkların Kürtçe savunma taleplerini yineledi. Tanrıkulu, sanıkların Kürtçe ve Türkçe bildiklerini, mahkemenin söylediklerini ve taleplerini Kürtçe dile getirmelerini anladıklarını, eğer bir tercüman tutulacaksa mahkeme heyetinin kendisine tutmasını talep etti. Sanık müdafilerinden Av. İbrahim Uysal, telefon dinleme yöntemi ile elde edilen delileri, II. Abdulhamid dönemindeki uygulamalara benzetti. "Bu dönemde her beş kişiden biri ajandır" diyen Uysal, KCK'nin açılımını yaparak, "Bu dava Kürtleri cezalandırma komplosudur" dedi. Av. Selim Okçuoğlu, sanıkların tutukluluk hallerinin kaldırılmasını talep etti.

Savcı, taleplerin reddini istedi
Avukatların taleplerinden sonra iddia makamı, sanıkların gerek soruşturma aşamasında gerek sorgu sürecinde Türkçe konuştuğunu, Türkçe bildikleri için Kürtçe savunma yapma taleplerinin reddine, iddianamenin uzun olduğu ve okunmaması gerektiği yönündeki taleplerin reddine ve iddianamenin özetlenerek okunması isteyerek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

Tahliye yok
Kürtçe savunma ve iddianamenin okunması konusundaki taleplerin yarınki oturuma bırakan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerine ilişkin 5-10 Ekim arasında değerlendirme yapıldığını belirterek, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı yarına erteledi.

Bu arada sabah yapılan yoklamanın ardından mahkeme heyeti, kimlik tespitini de zaman darlığından dolayı yarına bıraktı.

ANF