Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c72e4/dersim/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c72e4/dersim/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c72e4/dersim/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c72e4/dersim/includes/mx_api.php on line 1415
dersim-wiederaufbau.de - DEMOKRATİK KAMUOYUNA
dersim-wiederaufbau.de
Ana Menü
ICERIKLER
DEMOKRATİK KAMUOYUNA
nivîskar Dersim Dîrok: Çarşamba, 04. Gûlanıs 2011

aktuelle News Dersim
  'Dersim'de yaşananlar soykırım olarak kabul edilsin'

      DERSİM SOYKIRIMINI UNUTMAYACAĞIZ VE UNUTTURMAYACAĞIZ !!
                             DERSİM SONSUZ BİR SEVDADIR

Uluslararası komuoyu İkinci Dünya Savaşı'yla meşgulken Dersim 1937/38 yılında, Türk devleti tarafından büyük bir soykırım gördü. Burada yaşayan Kürt halkının dini inancı; kökenleri Zerdüştlüğe dayanan Kızılbaşlıktır. Barışsever, insan ve doğaya saygılı halktır. Değişime açık, çağdaş ve ilericidir. Osmanlılardan Cumhuriyet dönemine kadar zora-zülme baş eğmemiştir. Sistemin çürümüşlüğüne ortak olmayı da reddettiklerinden daima hedef alınmıştır.



 

 

 

on yıllarda kimliklerine daha çok sahip çıkarak ulusal bilinç geliştiren Dersim kesintisiz bir direnme diyarıdır. Her  karış toprağında kefensiz yatan binlerce şehidi vardır.
Dersim doğasıyla bir yeryüzü cennetidir. Yüce karlı dağlarından akan soğuk sularında, balıkların şahı olarak kabul gören alabalıkları vardır. Şellaleler, krater gölleri, binbir çeşit bitkisiyle, yabani hayvanlarıyla insanı büyüleyen bir coğrafyadır.
Dersim Halkının sömürgecilerden çektiği acıları sözler anlatmaya, kalemler yazmaya yetmez. Bundan ötürü açlık, yokluk ve yolsuzlukla dize getirilip teslim alınmak istenmişse de; bu halk hiç bir zaman onurundan taviz vermemiştir. Dersim yanık bir kılamdır, bitimsiz bir destan ve sonsuz bir sevdadır...

4 Mayıs 1937 günü Dersim gündemiyle toplanan Bakanlar Kurulu, Dersim'de Tenkil Harekatı kararı’nı aldı. ‘Gayet Gizlidir’ ibareli yarım sayfadan oluşan kararla, 1935’te adını değiştirip „Tunceli“ yaptığı Dersim üzerine, özel yetkilerle donatılan General Abdullah Alpdoğan komutasında saldırıya geçti. Dünyada eşine az rastlanan tarzda Dersim'de büyük bir soykırım uygulandı. Dersim'de 70 bin kişi katledildi. Katliamdan kurtulan binlerce Dersimli de sürgüne gönderildi. 

15 Kasım 1937’de Dersim Kürt halkının önderi Seyit Rıza ve dava arkadaşları Elazığ’da idam edildi. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezarının nerede olduğu ailesinin bütün girişimlerine rağmen hala açıklanmamıştır.
Dersim soykırımı, Cumhuriyet Türkiyesi’nin Kürtler ve Aleviler üzerindeki ilk ve tek katliamı değildir. Kürt Kızılbaş katleden Kuyucu Murat Paşa’nın ‘ateş kuyuları ve 1514 yılında da Sultan Selim’in 40 bin Kürt Kızılbaşı kılıçtan geçirmesi hala hafızalardadır. Türk devleti Dersim'e yüzden fazla sefer yapıp zafer kazanamadığı için son olarak 1937-1938 yıllarında Dersim soykırımıyla nihai çözüme gitmek istedi.
1937/38 trajedisi, geride sadece ölü ve yaralılar, sürgünler, insansızlaştırılmış adı ve bütün varlığı yasak bir bölge bırakmadı; aynı zamanda kimlik, dil, kültür ve inançlarından dolayı Dersim Kürtleri planlı ve sistematik bir soykırıma uğratılıp, en acımasız asimilasyona maruz bırakıldılar.
Türkiye Cumhuriyeti, devlet ideolojisi olan ‘tek dil, tek millet ve Hanefi mezhebi’ politikasını; Koçgiri'de, Şeyh Sait, Zilan ve son olarak da Dersim'de halkımıza uyguladığı genozid ve paralelinde sürdürdüğü etnozid ile hayata geçirmeye çalışmıştır.

1937/38 Dersim Soykırımında, Türk devleti on binlerce insanımızı katledip kalanları da batı illerinde köklerinden arındırmak eritmek üzere sürgün etti. Dersim insansızlaştırıldı. Bu uygulamaların nedeni; Dersimlilerin Kürt ve Kızılbaş olmalarıydı. Aradan 74 yıl geçmesine rağmen Türkiye Cumhuriyeti ne diğer Kürt katliamlarıyla ne de Dersim katliamıyla yüzleşti. Öldürülen on binlerce insanın sorumluları ne yargılandı ne de açığa çıkarıldı. Parçalanan aileler kendi geçmişlerini öğrenemedi. Türk subayları tarafından „besleme“ olarak götürülen Kürt kızlarının kaderi açığa çıkarılmadı.

Almanya, Avustralya, Japonya, Kanada, Güney Afrika ve daha bir çok ülke tarihlerinde işlenen soykırımlarla yüzleştiler. İnsanlık suçu işlenen geçmişiyle yüzleşip, geçmişin çağdışı iz ve etkilerinden arınmanın, inkar ve yok etme siyasetinden vazgeçmekle mümkün olabileceğini kanıtladılar. Barış içerisinde bir arada yaşamanın yolu demokratik dönüşümden  geçtiğini gördüler. Ama Türkiye ne Ermeni, ne Assuri/Süryani ve ne de Kürt soykırımlarıyla yüzleşmek istiyor. Bir inkar ve imha politikası kesintisiz sürmektedir.
Dersim soykırımında ve diğer Kürt kırımlarında da olduğu gibi çözümün öldürmek ya da ölmek değil, farklılıklarımızın zenginlik olarak görülmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Kürt sorununa çözümü inkar ya da imhayla değil barışçıl yöntemlerle sağlanabilir. İleriye güvenle bakabilmenin yolu, devletin geçmişiyle yüzleşmesinden  geçmektedir. Aksi durumda yaşanan bu acı ve travma son bulmayacak ve sorunun çözümüne katkı sunmayacaktır.

Bugün başta Dersim olmak üzere, Kürt illerinde sürdürülen savaş katledilen yedi gerilla ve cesetlerinin parçalanması barbarlığı bizleri kaygılandırıyor. AKP, ORDU ve Gülen Cemaatinin ihtifakıyla Kürtler devlet terörü ve şiddetine maruz bırakılmakta, göç, yoksuluk ve ölüm; DERSİM 38'i aratmamaktadır. Demokrasi ve özgürlük vaadiyle Kürtlerden oy alan AKP, bu şiddet politikasının tek sorumlusudur.
Türk devleti, 1938 den beri her türlü yol ve baskıyla soykırımını sürdürmektedir. Devlet, Dersim Kürtlerinin içine ajanlarını sokarak halkımızı bölüp parçalamk istemektedir. Bazı kişileri devletten nemalandırarak onlar üzerinden Dersim ve Kürdistan'a egemen olmayı düşünüyor. Ayrıca Türk devleti Dersim'de diğer devlet partilerini denediği için son olarak da  AKP'ye, Kürtleri bitirme işi vermiştir. AKP; Türk İslam sentezli faşist bir partidir. AKP, CHP ve MHP gibi partilerden çok daha tehlikelidir. Devlet; Fetullah dershaneleri ve okullarını Kürdistan'da geliştirerek, 1938 de başlayan, ama bir türlü henüz sona getiremedikleri asimilasyonu, bu kez AKP üzerinden yapıyor.
Bilinmeli ki her yeni ölüm; yeni acılar doğurur ve Kürt Sorununun çözümünü zorlaştırır.

Yiğit Kürdistan halkı; AKP'nin yalanlarına kanmamalıdır. Küçük bir nehir olan Munzur üzerinde yirmi baraj inşa etmek isteyen AKP, halkımıza en büyük düşmanlık yaparken ve Recep Tayyip Erdoğan ile onun AKP'si halkımıza savaş ve yoksulluk dayatmş, ölüm ve yıkımdan başka Kürtlere bir seçenek vermezken, Kürdün yapması gereken en doğru davranış da, ulusal birliğini güçlendirmek olmalıdır.

DERSİM'İ YENİDEN İNŞA CEMİYETİ
Yönetim Kurulu adına

Haydar Işık

DEMOKRATİK KAMUOYUNA

bikarhênerê qeyda xwe nekiriye nikare şîroveyê binivîsîne, ji kerema xwe re xwe qeyd bikin

şîrove yên nivîskarên xwe ne. ji naveroka wan em nikarin birpirsyar werin girtin.


5 nûçeyên dawî
hilbijare
deqdana nûçeyê
deqdana kêmzêde: 0
Tevayî deng: 0

ji kerema xwe re ji bo deqdana vê nûçeyê çirkeke xwe veqetînin
ciwan (herî baş)
zor baş
baş
eh! îdare dike
xerab

girêdankên têkildar

nûçeya herî li ser hev tê xwendin: aktuelle News:

Berhemênana rupel 0.0765 Di saniyê de, 27 Bi lêpirsîna jêrberhemdankê